Değerli Komşum,
Yola çıkarken; “gönlümüz bir, gerisi kolay” demiştim. Gönüllerin bir olması demek, koskoca bir Zeytinburnu’yla bir olmak, beraber olmak, iri olmak, diri olmak demekti. Birlikte tasavvur etmek, birlikte planlamak, birlikte karar vermek demekti. Yani bu öylesine kurulmuş bir cümle değildi. Hepimize ev, hepimize yuva olan, bizim gibi gönüllerimizi de buluşturan memleketimiz Zeytinburnu’na gönülden hizmet sözüydü. Gönül birliğiyle her zorluğu aşma duasıydı.
Bu karşınıza geçip özgüvenle size şu sözü vermekti; işlerimizi doğru planlayacağız, akılla yol alırken gönül kırmayacağız, işe yarar dişe dokunur projelerle gücüne güç katmış, çehresi ve çevresi güzelleşmiş, insanlar ile hizmetler arasında erişimin kolaylaşıp güçlendiği bir Zeytinburnu’nu birlikte yükselteceğiz, demekti.
Hamdolsun, rabbim bize önce ahde değer insanlara hizmet fırsatı verdi sonra da ahdimizi, sözümüzü yerine getirmek için güç kuvvet ve azim verdi.
İşlerimizi kolaylaştırdı. Doğru işler yapmak nasibimiz oldu.
Kentsel dönüşümden çevre politikalarına, kültür sanattan şehir hizmet merkezlerine kadar her alanda hizmetlerimizin kapasitesini artırdık, Zeytinburnu’nu yeni eserlerle geliştirdik, güzelleştirdik. Plan yaptık. Proje yaptık. Adım attık ve doğru sonuçlar aldık.
Sevgili Komşum,
Bütün bu işler, planlar attığımız adımlar ve içimize sığmayan şu heyecan var ya, hepsinin buluştuğu, çoğaldığı ve milli olana katılıp yükseldiği bir zamandayız. Türkiye Yüzyıl'ındayız. Bu yüzyılın Zeytinburnu’na, bana, size bir bütün olarak hepimize yüklediği en önemli görev şu; doğru işler yapmaya devam etmek. Dinamik olmak. Türkiye’ye yüzyılının Zeytinburnu’nu imar etmek. Ortaya çıkartmak. Yükseltmek.
Hamdolsun Zeytinburnu’na hizmetin gönüllüsüyüz. Çok mesafe aldık, inşallah daha çok mesafe alacağız. Zeytinburnu’na sözümüz budur. Doğrudur.
Rabbim doğru işler için gücümü artırsın.